Yeşil Bi Terapi | Bitki Bakımı

Bitki bakımı, bitki çoğaltma teknikleri, balkon bahçeciliği, biraz ilham, bolca yeşil… Yeşiliniz bol olsun! 💚

Anasayfa » Hayvan Dostu Bitkiler ve Bakımları

Hayvan Dostu Bitkiler ve Bakımları

Evcil hayvanlarla aynı evi paylaşmak, onlarla kurduğumuz sıcak bağlar ve onlara duyduğumuz sevgi nedeniyle hayatımızı bambaşka boyutlara taşıyabilen bir deneyimdir. Köpeğinizin kuyruk sallayarak sizi kapıda karşılaması, kedinizin pencere kenarında mırıldanıp uyuklaması veya kuşunuzun neşeli cıvıltıları, evlerimizi daha yaşanabilir ve keyifli kılar. Ancak bitki seven biriyseniz, bu dostlarımızın güvenliği ile evdeki bitkilerin bir arada uyumlu şekilde var olması konusu zaman zaman endişeye neden olabilir. Özellikle kedi ve köpekler, meraklı doğaları nedeniyle yaprakları çiğnemeye, saksıları devirip toprağı karıştırmaya fazlasıyla meyillidir. Burada hem onların sağlığını korumak hem de bitkilerimizi en iyi şekilde yetiştirmek için kapsamlı bir rehbere ihtiyacımız var.

Pek çok iç mekân bitkisi, hayvanlar için zehirli olabilen bileşikler içerir. Örneğin difenbahya (Dieffenbachia) veya devetabanı (Monstera deliciosa) gibi popüler salon bitkileri, ağız ve boğazda tahrişe yol açan kalsiyum oksalat kristalleri içerir. Bu durumda evcil hayvanlarınızın güvenliğini sağlamak adına bazı önlemler almak veya tamamen hayvan dostu olarak kabul edilen bitkileri tercih etmek önemlidir. Bu noktada “hayvan dostu bitkiler” kavramı devreye girer. Hayvan dostu bitkiler, kedi ya da köpeklerin (ve bazen kuş, tavşan gibi diğer evcil hayvanların) ısırması veya çiğnemesi durumunda onlara zarar vermeyecek, büyük ölçüde toksik madde bulundurmayan türleri ifade eder. Bu yazıda, hayvan dostu bitkilerin hangileri olduğunu, neden önemli olduklarını ve en popüler, bakımı kolay türlerden başlayarak bakım ipuçlarına kadar pek çok detayı paylaşacağım. Ayrıca, her bir bitkinin ışık, su ve toprak gereksinimlerini de derinlemesine ele alarak, uzun vadede mutlu bitkiler ve güvende evcil hayvanlar için atılabilecek adımları anlatacağım. Böylece hem evinizi yeşillendirebilir hem de tüylü dostlarınızın sağlığını koruyabilirsiniz.

 

Evcil Hayvan Güvenliği ve Bitki Seçiminin Önemi

Bitkiler, evlerimize hem görsel zenginlik hem de psikolojik rahatlık kazandırırlar. Yeşil yapraklar arasında daha huzurlu hissetmek, hava kalitesini artırmak veya doğayla iç içe yaşamanın verdiği duygusal tatmin, iç mekân bitki bakımıyla uğraşan herkesin yakından bildiği bir durumdur. Ancak evde kedi, köpek, kuş veya diğer hayvan türleri besleyen kişiler için bitki tercihi dikkatli bir seçim gerektirir. Özellikle kedi ve köpeklerin merak duygusu oldukça baskındır. Yeni bir obje veya koku keşfettiklerinde patileriyle kurcalamak, ağızlarına alıp çiğnemek ve hatta toprağı eşelemek onlar için bir oyuna dönüşebilir. Bu merak zaman zaman sevimli olsa da sağlıksız bitkilerle karşılaşmaları hâlinde tehlikeli sonuçlara yol açabilir.

Bitkilerde bulunan bazı kimyasal bileşikler veya özsu, evcil hayvanlarda sindirim sorunlarına, cilt tahrişine ve daha ciddi zehirlenmelere neden olabilir. Özellikle ağız çevresinde oluşan yanma hissi, tükürük salgısında artış, kusma, ishal ve halsizlik gibi belirtiler, bitki kaynaklı bir zehirlenme olabileceği şüphesini akla getirir. Eğer bitkinizin zehirli olup olmadığından emin değilseniz, ilk adım her zaman veterinere danışmak veya bitkinin türünü öğrenip güvenilir kaynaklardan araştırma yapmak olmalıdır. Ancak bu tür riskleri en başından bertaraf etmek adına, tamamen hayvan dostu olarak bilinen bitkilere yönelmek sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir.

Öte yandan, bitkiler ve hayvanlar birbirini engellemeden yaşamak zorunda değildir. Hayvan dostu bitkilerle bir yaşam alanı oluşturmak, bitki bakımı tutkumuzu sürdürmemize izin verirken, evcil dostlarımızın sağlığını da korur. Bu tür bitkiler genelde düşük veya orta toksisiteye sahip olduğu gibi, bazen hiç toksik olmayabilir. Elbette “hiç toksik değil” dediğimizde, evcil hayvanın aşırı miktarda yaprak çiğnemesi veya bitkiyi tamamen tüketmesi durumunda yine sindirim problemleriyle karşılaşma riski olabilir, fakat bu durum genellikle çok daha nadirdir ve basit bir veteriner kontrolüyle çözülebilir. Özetle, hayvan dostu bitkiler seçerek hayatımızı kolaylaştırabilir, iç mekânlarımızı güvenli ve estetik açıdan hoş kılabiliriz.

 

Hayvan Dostu Bitkiler Nedir?

Hayvan dostu bitkiler, çoğu kedi ve köpek için önemli derecede zararlı olabilecek maddeleri bulundurmayan veya bu maddeleri çok düşük miktarlarda içeren bitkilerdir. Genellikle ASPCA (American Society for the Prevention of Cruelty to Animals) gibi kurumların yayınladığı listelerde “non-toxic” (toksik olmayan) olarak sınıflandırılırlar. Bu da evcil hayvanınızın yanlışlıkla bu bitkilerin bir kısmını çiğnese bile zehirlenme veya ciddi rahatsızlık yaşama ihtimalinin çok düşük olduğu anlamına gelir.

Bununla birlikte, dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır: Hayvan dostu olduğunu düşündüğünüz bazı türler, farklı varyetelerde veya hibritlerde hafif toksik etkilere sahip olabilir. Örneğin sukulentler genel olarak güvenli olarak bilinse de, her sukulent türü aynı oranda güvenli değildir. Bu nedenle, spesifik bitki türünü ve hangi türe mensup olduğunu bilmek önemlidir.

Ayrıca, “hayvan dostu” bitkiler bile aşırı yenmesi veya sık sık çiğnenmesi durumunda mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Sonuçta her şeyin fazlası zarardır. Yapraklarında bulunan çok hafif bileşikler veya bitkinin yapısı, evcil hayvanınızın hassas bünyesini etkileyebilir. Bu nedenle, eğer evcil hayvanlarınızın bitkilere karşı yoğun bir ilgisi varsa, onları yalnızca hayvan dostu bitkilerle sınırlandırmakla kalmayıp bitkileri yine de erişimden uzak bir noktaya koymak isteyebilirsiniz.

Yine de, hayvan dostu bitkiler, standart zehirli türlere göre çok daha az risk barındırdığı için evde bitki yetiştirmeye gönül rahatlığıyla devam etmemizi sağlar. Hem ortamı yeşillendirir hem de kedi veya köpeklerimizin güvenliğini sağlama alır. Şimdi gelin, en popüler ve bakımı oldukça kolay olan hayvan dostu bitkileri ve onların bakım detaylarını yakından inceleyelim.

 

Areka Palmiyesi (Dypsis lutescens)

Salon bitkileri arasında zarif görüntüsü ve uzun, ince yapraklarıyla öne çıkan areka palmiyesi, hem yeni başlayan hem de deneyimli bitki severler tarafından sıklıkla tercih edilir. Areka palmiyesinin popüler olma nedenlerinden biri, evcil hayvanlar için zararsız oluşudur. ASPCA tarafından kedi ve köpekler için güvenli bitkiler listesinde yer alır. Tropikal bir bitki olduğu için genelde parlak ve dolaylı ışık alabileceği alanları sever. Bunun yanında bakımı nispeten kolaydır ve iç mekânda uzun yıllar yaşayabilir.

Areka palmiyesinin en önemli bakım kriterleri arasında düzenli sulama gelir. Ancak sulamanın sıklığı mekânın nem oranına, sıcaklığa ve saksının boyutuna göre değişiklik gösterir. Genel olarak toprak yüzeyi kurudukça su vermek gerekir. Sürekli sırılsıklam bir toprak, kök çürümesine davetiye çıkarabilir. Bu nedenle toprağın üst kısmı hafifçe kuruduğunda sulamaya özen göstermek, özellikle de alt tabağında su biriktirmemek önemlidir. Işık konusunda da çok karanlık köşelerden hoşlanmayacağı için, perde arkası filtrelenmiş güneş alabilen bir konum idealdir. Zaman zaman yapraklarına su püskürtmek veya bitkinin yakınında bir nemlendirici kullanmak, tropik kökenli areka palmiyesinin gelişimi açısından oldukça faydalı olur.

Evcil hayvan bakımına gelince, areka palmiyesinin yapraklarının çiğnenmesi genellikle ciddi sorunlara yol açmaz. Bununla birlikte, saksı toprağına meraklı dostlarınızın ulaşması durumunda palmiyenin köklerine zarar verebilecek aşırı karıştırmalar söz konusu olabilir. Eğer köpek veya kediniz toprağı eşelemeye çok meraklıysa, üst yüzeyi çakıl taşı veya iri ponza gibi malzemelerle kaplayarak bitkiyi koruyabilirsiniz. Bu sayede hem bitki hem de evcil hayvanınız için daha sağlıklı bir ortam sağlanmış olur. bu bitki aynı zamanda havayı temizleyen bitkiler arasında. Bunu da hatırlatmış olalım. 

 

Paşa Kılıcı (Sansevieria trifasciata) ve Zehirli Tür Karmaşası

Paşa kılıcı, dayanıklılığı ve kolay bakımıyla tanınan popüler bir iç mekân bitkisidir. Ancak bu bitkiyle ilgili kafa karışıklığına yol açan bir durum var: Bazı kaynaklarda paşa kılıcının (yılan bitkisi olarak da bilinir) az da olsa toksik olabileceği belirtilir. Örneğin ASPCA verilerine göre, Sansevieria trifasciata kediler ve köpekler için hafif toksik olabilecek saponinler içerebilir. Bu da çiğnenmesi veya yenmesi halinde kusma ve ishal gibi mide rahatsızlıklarına yol açabilir.

Yine de birçok bitki sever, paşa kılıcını “hayvan dostu” kategorisinde ele almaya devam eder. Bunun sebebi, bitkinin oldukça sert ve lifli yapraklara sahip olması, evcil hayvanların kolayca ısırıp yutamayacağı kadar dayanıklı olması ve içerdiği toksik maddenin genel olarak düşük oranda olmasıdır. Eğer kedi veya köpeğiniz genelde bitki yapraklarını kemirmeye meraklı değilse ve paşa kılıcını da büyük bir iştahla yemeye kalkmayacaksa ciddi bir tehlike oluşturmama ihtimali yüksektir. Yine de, “tamamen risksiz bir bitki arıyorum” diyenler için paşa kılıcı yerine başka türlere yönelmek daha güvenli olabilir.

Paşa kılıcının bakımına değinmek gerekirse, bu bitki az ışığa dayanabilen, hatta neredeyse karanlık sayılabilecek köşelerde bile varlığını sürdürebilen bir yapıya sahiptir. Sulama konusunda da son derece mütevazıdır. Kış aylarında toprağı neredeyse tamamen kuruyana dek sulamayı erteleyebilir, yazları ise sıcak ortamlarda bile çok sık su istemez. Bu nedenle, bitki bakımı konusunda yeni olan veya sıklıkla seyahat eden kişiler için idealdir. Yaprakları kalın ve dik durduğu için evcil hayvanınızın ilgisini zaman zaman çekebilir. Fakat çoğu kedi, paşa kılıcının yapraklarını çiğnemekten çok, arasında dolaşmayı tercih eder. Yine de, “kesinlikle sıfır risk” ilkesiyle hareket ediyorsanız, bu bitkiyi evdeki daha yüksekte, evcil hayvanların erişemeyeceği bir yere koymak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

 

Afrika Menekşesi (Saintpaulia ionantha)

Afrika menekşesi, rengârenk çiçekleri ve yumuşak yapraklarıyla evlere neşe katan, klasikleşmiş bir iç mekân bitkisidir. Mor, pembe, beyaz ya da mavimsi tonlarda çiçek açabilen bu sevimli bitkilerin en büyük avantajlarından biri, hayvan dostu olmasıdır. Kediler ve köpekler Afrika menekşesinin yapraklarını ısırsa bile genellikle ciddi bir zehirlenme riski söz konusu olmaz. Tabi her bitkide olduğu gibi, fazlaca çiğnenmesi sindirim sisteminde rahatsızlık yaratabilir, fakat genellikle bu belirtiler hafiftir ve kısa sürede geçer.

Bakım açısından Afrika menekşesi, aydınlık ancak doğrudan güneş almayan, ılık ortamlardan hoşlanır. Özellikle çiçeklenme döneminde iyi bir ışık alması önemlidir. Toprak olarak suyu hızlı drene edebilen, hafif geçirgen karışımlar tercih edilir. Yüksek nemden fayda görür ancak yapraklarına su temasından mümkün olduğunca kaçınmak gerekir; çünkü tüylü yaprakları ıslak kalırsa çürümeye veya lekelenmeye yatkın hâle gelir. Sulama yaparken suyu doğrudan toprağa vermek, menekşenin sağlığı için kritik bir detaydır. Ayrıca saksı değişimi ve düzenli besin takviyesi de menekşenin çiçeklenme kalitesini artırır. Yılda bir veya iki kez, bitki besinini düşük dozda vermek çiçek sayısını ve rengini iyileştirir.

Afrika menekşesi özellikle masa veya sehpa gibi alanları süslemek için tercih edilir. Genelde boyu çok uzamadığı için evcil hayvanlar tarafından devrilme veya saksı toprağının etrafa saçılması riski de düşüktür. Eğer kediniz ya da köpeğiniz masa üzerine çıkabiliyorsa, merakla çiçekleri koklayıp bir iki ısırık alması muhtemel olabilir. Ancak dediğimiz gibi, menekşe hayvan dostu bir bitki olduğundan büyük bir sıkıntı yaratma olasılığı düşüktür. Yine de bu ihtimali en aza indirmek istiyorsanız, bitkiyi onların dikkatini çekmeyeceği bir köşeye veya raf üstüne konumlandırmak, aynı zamanda bitkiyi de olası devrilme riskinden koruyacaktır.

 

Kurdele Çiçeği (Chlorophytum comosum)

Kurdele çiçeği, estetik ve zarif yapraklarıyla tanınan, sarkıcı formda yetişebilen bir bitkidir. Geniş ve şeritli yaprakları, evde asarak veya yüksek bir raftan sarkıtarak dekoratif bir görünüm sağlayabilir. Kurdele çiçeği de hayvan dostu bitkiler listesinin baş tacı sayılır, çünkü kediler veya köpekler tarafından çiğnendiğinde genellikle ciddi bir zehirlenmeye yol açmaz. Bazı minik tırtıklamalar olsa bile bitki kısa sürede kendini toparlayabilir.

Bu bitkinin en çok sevdiği ortam, parlak fakat doğrudan yakıcı güneş almayan aydınlık bir konumdur. Yarı gölge alanlarda da varlığını sürdürebilir, ancak yapraklarının sağlıklı büyümesi ve yeni yavru bitkiler (stolonlar) vermesi için uygun ışık alan bir yer idealdir. Sulamaya gelince, kurdele çiçeği toprağının hafifçe kurumasından hoşlanır. Toprak tamamen kuruyup sertleştiğinde yaprakları solmaya başlayabilir, ancak suladığınızda hızla kendine gelir. Yine de çok sık sulama kök çürümesine neden olabileceği için, özellikle alt tabağında su birikmesine izin vermemek gerekir. Yazın hava sıcakken sulamayı biraz artırmak, kış aylarında ise azaltmak mantıklıdır.

Kurdele çiçeği büyüyüp geliştikçe, uzun saplar üzerinde minik yavru bitkiler üretir. Bu bitki bebeklerini kolayca köklendirip başka saksılarda yetiştirebilirsiniz. Hatta yeni başlayanlar için bitki çoğaltmanın en keyifli yollarından biridir. Yavru bitkiyi, kök oluşmuşsa doğrudan toprağa ekebilirsiniz. Kediler bu sarkan yavrucuklarla oynamaya bayılabilir, bu yüzden bitkinizi asarak konumlandırırsanız hem dekoratif bir görünüm yakalamış olursunuz hem de evcil hayvanınızın rahatça erişip ısırmasını engellersiniz.

 

Boston Eğreltisi (Nephrolepis exaltata)

Ferns (eğrelti) ailesinden olan Boston eğreltisi, iç mekânlarda uzun zamandır popülerliğini koruyan narin ve gösterişli bir bitkidir. Yapraklarının yumuşak dokusu ve saçaklı görünümü, bulunduğu ortama hoş bir hava katar. Pek çok eğrelti türü, kediler ve köpekler tarafından çiğnendiğinde hafif toksik etki gösterebilse de, Boston eğreltisi genellikle evcil hayvanlar için güvenli kabul edilen bitkiler arasındadır. Bu durum, doğal orman tabanında yetişen eğreltilerden farklı kimyasal yapıda olmasından kaynaklanır.

Boston eğreltisi, yüksek neme ve dolaylı ışığa ihtiyaç duyan bir bitkidir. Çok fazla doğrudan güneş ışığı yapraklarında yanıklara neden olabilirken, yeterince ışık almadığında da gelişimi yavaşlar ve yaprakları sararabilir. Bu yüzden, evinize gelen doğal ışık miktarını göz önünde bulundurarak bitkinizi yerleştirmeniz önemlidir. Sulama konusunda da eğreltiler her zaman nemli topraktan hoşlanır, ancak bu “su dolu saksı” anlamına gelmemelidir. Toprağı sürekli hafif nemli tutmaya çalışırken, alt tabağında su biriktirmemeye özen göstermek gerekir. Bu tip bir bakım anlayışı isteyen bitkiler, bazen yeni başlayanlar için zorlu olabilir. Yine de nemi yüksek, ılık ve filtrelenmiş ışığa sahip bir banyo veya mutfak köşesi, Boston eğreltisi için ideal yaşam alanı olabilir.

Evcil hayvanlarla etkileşimine baktığımızda, Boston eğreltisinin yumuşak yaprakları özellikle kediler için bir çekim noktasıdır. Kediler oynarken yaprakları koparabilir veya ısırabilir. Yine de bu bitki, toksik madde içermediğinden dolayı genellikle büyük bir zarar vermez. Eğer bitkinin formunun bozulmasını istemiyorsanız, yüksek bir yere asabilir veya sarkıt formunda bir saksı kullanabilirsiniz. Özellikle sıkça su püskürtmeye ihtiyaç duyan bu bitkiyi asarak konumlandırmak, aynı zamanda nem ihtiyacını karşılamayı ve yapraklara daha homojen bir şekilde su takviyesi yapmayı da kolaylaştırır.

 

Dua Çiçeği (Maranta leuconeura) ve Calathea Türleri

Dua çiçeği (Maranta leuconeura) ve benzer şekilde bazen dua çiçeği grubunda sayılan Calathea türleri, yaprak desenleriyle ünlü, tropikal kökenli bitkilerdir. Yaprakları gece vakti yukarı doğru kapanıyormuş gibi göründüğünden “dua çiçeği” adını alan Maranta, genellikle hayvan dostu olmasıyla bilinir. Çeşitli Calathea türleri de (örneğin Calathea orbifolia, Calathea medallion) çoğunlukla güvenli kabul edilen bitkiler arasındadır.

Bu bitkilerin büyüleyici yönü, yaprak desenlerinin ve renklerinin göz alıcı olmasıdır. Kimi türlerde yaprak altları mor renge bürünürken, üst yüzeyde karmaşık yeşil desenler bulunur. Bitkinin bakımı ise nispeten özen ister. Maranta ve Calathea türleri, bol nem, orta dereceli ancak sürekli aydınlık sağlayan bir ışık ve düzenli sulama ister. Suyu çok seven türler olarak bilinseler de, köklerin suya boğulmaması gerekir. Bu nedenle saksı seçiminde drenaj deliklerinin mutlaka bulunmasına dikkat edilmelidir. Nemli ortam ihtiyacı nedeniyle yapraklara su püskürtmek veya yakınında hava nemlendirici çalıştırmak, bu bitkilerin sağlığını korumada kritik bir detaydır.

Dua çiçeği ve Calathea türleri, kimyasal açıdan kediler veya köpekler için tehlike arz etmez. Bitkinin ince yaprakları çiğnendiğinde evcil hayvanınızda en fazla hafif bir mide rahatsızlığı oluşabilir. Yine de, bu bitkilerin değerli yapraklarına zarar gelmesini istemiyorsanız, onları evcil hayvanlarınızın sık dolaştığı yerlerden biraz uzağa koymanız ya da masalar, raflar gibi daha yüksek noktalara konumlandırmanız doğru olur. Ayrıca, bitkinin toprağının sürekli hafif nemli kalmasını sağlarken, direkt güneş ışığına da maruz bırakmamak gerekir. Çok fazla direkt güneş, yapraklarda yanıklar oluşturabilir ve bitkinin dekoratif değerini düşürebilir. Doğru koşullar sağlandığında Dua çiçeği, gece yapraklarını yukarı kaldırıp sabah geri indirmesiyle size adeta bir dans şöleni sunar. Bu da bitki yetiştirmenin ne kadar keyifli bir uğraş olduğunu bir kez daha hatırlatır.

 

Polka Dot Hostes Bitkisi (Hypoestes phyllostachya)

Renkli yapraklarıyla iç mekânlara enerji katan bir diğer hayvan dostu bitki Polka Dot (benekli bitki) olarak bilinen Hypoestes phyllostachya’dır. Yeşil zemin üzerindeki pembe, kırmızı veya beyaz benekli desenler bu bitkiye farklı ve canlı bir görünüm verir. Genellikle küçük saksılarda satılır ve masa üstü, pencere kenarı gibi orta ışık alan alanlara rahatça uyum sağlar.

Bakımı açısından Polka Dot bitkisi, parlak ama doğrudan olmayan ışığı tercih eder. Çok karanlık bir köşede yapraklarındaki canlı renkler solabilir. Aşırı güneşte ise yaprak yanıkları görülebilir. Sulama konusunda toprağın hafif nemli kalması idealdir. Eğer toprak tamamen kurursa bitki hızlıca yaprak dökmeye ve cansız görünmeye başlayabilir. Ancak paniğe kapılmadan suyunu verdiğinizde genellikle kısa sürede toparlanır. Elbette fazla sulama yaprak sararmasına ve kök çürümesine yol açacağı için dengeyi tutturmak önemlidir.

hostes çiçeği

Polka Dot bitkisinin de kedi ve köpekler üzerinde bilinen ciddi bir toksik etkisi yoktur. Yine de, evcil hayvanınızın sürekli olarak yaprakları ısırması, bitkinin çabucak estetik formunu kaybetmesine sebep olabilir. Eğer bu durumu engelleyemiyorsanız, bitkinizi farklı bir odaya taşıyabilir veya yüksekte bir rafa yerleştirebilirsiniz. Polka Dot bitkisi fazla uzayan bir tür olmadığı için budamak da daha kolaydır. Yeni yapraklar çıktıkça alt kısımda sararan veya canlılığını yitiren yaprakları temizleyebilirsiniz. Bu işlem, bitkinin bütün enerjisini sağlıklı yapraklara ve yeni sürgünlere yönlendirmesini sağlar. Ayrıca ilkbahar ve yaz aylarında hafif bir sıvı bitki besini vererek yaprak desenlerinin daha canlı kalmasını sağlayabilirsiniz.

 

Haworthia ve Echeveria Gibi Güvenli Sukulentler

Sukulentlerin büyük çoğunluğu, kalın yaprakları ve su depolama yetenekleri sayesinde bakımı kolay ve dekoratif bitkiler olarak bilinir. Ancak her sukulent türünün hayvan dostu olduğu söylenemez. Örneğin Kalanchoe türleri kedi ve köpekler için toksik maddeler içerebilir. Bu nedenle, sukulent meraklılarının özellikle Haworthia (zebra kaktüs gibi de bilinir) veya Echeveria türlerine yönelmesi daha güvenlidir. Hem bakımları kolay hem de evcil hayvanlara zarar verme riskleri düşüktür.

Haworthia, yapraklarında belirgin beyaz çizgiler taşıyan estetik bir sukulenttir. Öyle ki minimal dekor sevenler için idealdir. Neredeyse hiçbir özel bakıma ihtiyaç duymadan uzun süre yaşayabilir. Doğrudan güneş ışığını kısmen alabileceği aydınlık bir pencere önü, bu bitkinin gelişimini destekler. Sulama konusunda ise, toprak tamamen kuruyana kadar beklemek gerekir. Sukulentler kök ve yapraklarında su depoladıkları için aşırı sulamaya tahammülleri yoktur. Genellikle ayda bir veya iki kez, toprağın durumuna göre sulanması yeterli olur.

Echeveria türleri de rozete benzeyen yaprak formu ve farklı renk tonları (mavimsi, yeşil, pembe uçlu vb.) ile oldukça göz alıcıdır. Bakım prensibi Haworthia ile benzerlik gösterir: İyi drene olan bir sukulent toprağı, yeterli ışık ve çok seyrek sulama. Evinizde kedi veya köpek varsa, bu bitkileri rahatlıkla edinebilirsiniz. Yine de kedinizin merak edip ısırması halinde, sukulentlerin yaprakları kopabilir ve bitkinin formu bozulabilir. Bunu önlemek adına bitkiyi yüksek bir raf üzerine koymak veya masa üzerinde küçük bir aranjman şeklinde sunmak hoş bir fikir olabilir.

Sukulentler, hem modern dekorasyonu tamamlayan estetik duruşları hem de hayvan dostu türleri sayesinde popülerliğini her geçen gün artırır. Eğer bitki bakımı konusunda yeniyseniz veya sık seyahat ettiğiniz için bitkilerinizi düzenli sulayamayacağınızı düşünüyorsanız, Haworthia ve Echeveria gibi dayanıklı ve güvenli sukulentlere şans verebilirsiniz.

 

Fittonia (Mozaik Bitkisi)

Yapraklarında ince damar desenleri bulunan Fittonia (mozaik bitkisi), minyatür bir orman zeminini andıran görünüşüyle iç mekânlara canlılık katar. Beyaz, pembe veya kırmızı renkte damarlarla bezeli yeşil yaprakları oldukça dekoratiftir. Genel olarak kediler ve köpekler için toksik olmadığı kabul edilir, ancak yine de yapraklarının aşırı çiğnenmesi bitkiye zarar verebilir ve evcil hayvanlarda hafif mide rahatsızlıklarına neden olabilir.

Fittonia, tropik orman tabanına benzer koşulları sevdiği için nemli ortamlarda çok mutlu olur. Yüksek nem oranı ve aydınlık ama direkt güneş görmeyen bir ortam, bu bitkinin ideal koşullarıdır. Toprak yüzeyi hafifçe kuruduğunda sulanması uygundur. Ancak genellikle toprağının tamamen kurumasına asla izin vermemek gerekir, yoksa yaprakları hızla solup pörsüyebilir. Yine de bir-iki sulama ile bitkiyi yeniden diriltebilmek mümkündür, çünkü Fittonia oldukça dayanıklıdır.

Bu bitkiyi teraryumların içinde veya grup dikimler içerisinde de görebilirsiniz. Bu tarz aranjmanlar, evdeki nem dengesini koruma açısından da faydalıdır. Kedinizin ilgisini çekebilecek kadar renkli ve küçük yapraklı olduğu için bitkiyi yerden yüksek bir yere koymak isteyebilirsiniz. Bazı kedi sahipleri, Fittonia’nın hareketli damar desenine karşı kedilerin dikkat kesildiğini ve oynadığını gözlemlemiştir. Ne var ki, bu etkileşim genellikle ciddi bir zarar vermez. Bitkinin düzenli olarak püskürtme yöntemiyle nemlendirilmesi veya nemli bir ortamda tutulması, hem bitkinin sağlığını korur hem de iç mekân havasını taze tutmaya yardımcı olur.

Aşk Merdiveni (Nephrolepis cordifolia ‘Duffii’ vb.)

“Aşk merdiveni” adıyla bilinen ince yapraklı eğrelti türleri, özellikle sarkık formda büyümeleri, yumuşak yeşil yapraklarının zarafeti ve nispeten bakıma dayanıklı olmaları nedeniyle sıklıkla tercih edilir. Boston eğreltisinin bir akrabası olan bu bitki, kediler ve köpekler için toksik etki göstermediği bilinen eğrelti çeşitlerindendir. Salon bitkileri arasında uzun süredir popülerliğini koruyan aşk merdiveni, genellikle dekorasyona romantik bir hava katar.

Bakım olarak, Boston eğreltisine benzer şekilde düzenli nem ve orta şiddette ışık ister. Direkt güneş ışığından korunması gereken yaprakları, günün belli saatlerinde dolaylı ışık aldığında daha güzel bir renk tonuna kavuşur. Toprak nemli tutulmalı, ancak su içinde kalmasına izin verilmemelidir. Yüksek neme ihtiyaç duyması nedeniyle yapraklara su püskürtmek veya yanına bir nemlendirici koymak, bitkinin genel görünümünü ve sağlığını olumlu etkiler.

Hayvanların bu bitkiye ilgisi, yaprakların sarkık formu nedeniyle artabilir. Kediniz veya köpeğiniz bu yaprakları pençeleyip çekmeyi deneyebilir. Yine de, aşk merdiveni ciddi bir toksik madde içermediğinden dolayı endişelenmenize gerek kalmaz. Yalnızca bitkinin estetiğini korumak adına onu yüksek bir saksıya yerleştirmek ya da asmak faydalı olabilir. Aşk merdiveni düzenli olarak yaprak dökebildiği için, etrafta uçuşan küçük yaprak parçalarını temizlemek isteyebilirsiniz. Dolayısıyla bitkinin bulunduğu alanı zaman zaman süpürmek veya silmek yerinde bir davranış olacaktır.

 

Staghorn Eğreltisi (Platycerium spp.)

Adeta boynuz şekilli yapraklarıyla ilgi çeken Staghorn eğreltisi, özellikle son yıllarda iç mekân bitkisi tutkunları arasında popülerlik kazanmıştır. Genelde duvara asılarak yetiştirilir veya bir kütük parçasına monte edilerek dekoratif bir görüntü oluşturulur. “Geyik boynuzu eğreltisi” olarak da bilinen bu bitkinin yaprakları, etkileyici formlarıyla eve farklı bir karakter katar.

Staghorn eğreltisinin hayvan dostu olduğuna dair genel bir kanı bulunmaktadır. Yani kedi veya köpekleriniz bu yaprakları çiğnese bile, ciddi bir toksisite riski oldukça düşüktür. Ancak, bitkinin yetiştirilme şekli ve formu gereği, evcil hayvanların ona ulaşması genelde zor olur. Bir kütük parçasına veya kabuk plakasına sabitlenen kökleri, sürekli nemli tutularak ve yaprakları belli aralıklarla nemlendirilerek bakım sürdürülür. Bu nedenle klasik bir saksı bitkisi bakımı anlayışından biraz farklıdır. Sulama genellikle sprey şişesiyle veya bitkiyi kısa süre su dolu bir kaba daldırarak yapılır.

Staghorn eğreltisi yüksek nemli ortamlarda gelişmeyi sever. Yarı gölge veya filtrelenmiş ışık alan bir konumda uzun süre mutlu yaşayabilir. Direkt güneş ışığı, yapraklarda kızarıklık veya kuruma gibi problemlere yol açabilir. Yaz aylarında haftada bir veya iki kez, kış aylarında ise hava durumuna bağlı olarak daha seyrek sulamak gerekir. Yaprakların alt kısmında kahverengi koruyucu bir tabaka bulunur. Bu tabaka, bitkinin doğal yapısının bir parçasıdır ve koparılmaması gerekir. Eğer bu tabakayı temizlemeye veya çıkarmaya kalkarsanız bitkiye zarar verebilirsiniz.

Staghorn eğreltisi, özgün görünümü ve görece hayvan dostu oluşuyla bitki koleksiyonunuzda mutlaka kendine yer bulacak bir türdür. İlk bakışta karmaşık görünen bakım rutini, aslında birkaç haftada alışabileceğiniz bir düzendir. Yeterli nem, orta ışık ve düzenli besin takviyesi ile bitkiniz sağlıklı bir şekilde büyür. Bu da evcil hayvanlarınızla paylaştığınız yaşam alanına sofistike ve doğal bir dokunuş katar.

hayvan dostu bitkiler

Bitki Bakımında Genel İpuçları ve Evcil Hayvan Güvenliği

Bu bölümde, bahsi geçen hayvan dostu bitkilerin yanı sıra, evde bitki bakımı yaparken genel anlamda nelere dikkat etmemiz gerektiğinden bahsedeceğim. Her ne kadar “hayvan dostu” bitkiler büyük ölçüde güvenli olsa da, bitkilerinizin sağlığını korumak ve evcil hayvanlarınızla bitkilerin aynı ortamı paylaştığı durumlarda dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır.

Öncelikle, doğru konumlandırma önemlidir. Bitkileri evde nereye yerleştirdiğiniz, onların ne kadar ışık alacaklarını, ne kadar hava sirkülasyonuna maruz kalacaklarını ve aynı zamanda evcil hayvanınızın onlara erişimini belirler. Kedi ya da köpeğiniz çok meraklıysa ve bitki çiğnemeye meyilliyse, bitkilerinizi yüksek raflara, asılı saksılara veya evcil hayvanların kolayca erişemeyeceği köşelere yerleştirebilirsiniz. Bazı insanlar, bitki saksılarının üst yüzeyini çakıl veya taşla kaplayarak kedilerin toprağı eşelemesini zorlaştırırlar. Ayrıca kedilerin tırmanamayacağı bir yerde konumlandırmak da bir çözümdür. Ancak unutmayın ki kediler genelde oldukça iyi tırmanıcılardır, bu yüzden bazen en iyi çözüm, bitkiye ayrı bir oda veya kapalı bir vitrin ayırmak olabilir.

Sulama ve nem dengesi, hayvan dostu bitkiler de dahil tüm iç mekân bitkileri için kritik bir unsurdur. Aşırı sulama kök çürümesine yol açarken, yetersiz sulama yaprak dökülmesine veya kuruma belirtilerine neden olabilir. En ideali, bitkinizin türüne göre bir sulama rutini oturtmaktır. Örneğin, eğrelti türleri sık ve nemli ortamda sulamayı severken, sukulentler daha az su istemektedir. Bu farklılıkları öğrenmek, uzun vadede bitkilerinizin sağlığını korumada size büyük avantaj sağlar.

Toprak ve besin seçimi de es geçilmemesi gereken bir konudur. Her bitki, toprağın drenajına ve besin içeriğine farklı tepki verir. Hayvan dostu bitkilerin çoğu ev ortamına uyum sağlayabilen, standart saksı toprağında da yaşamını sürdürebilen türlerdir. Ancak, sukulent veya eğrelti gibi özel gereksinimleri olan bitkiler için kendi özel toprak karışımlarını kullanmak daha iyi sonuçlar verir. Bitkilerinizi düzenli ama aşırıya kaçmadan gübrelemek de büyümelerini ve yaprak kalitesini destekler. Kedi veya köpeğiniz saksı toprağını kurcalarsa, kimyasal gübrelerin onlar için zararlı olabileceğini unutmayın. Bu durumda daha doğal gübre seçeneklerine yönelmek veya toprağın üzerini bir malç tabakasıyla kaplamak akıllıca olur.

Bir diğer önemli nokta da, bitkilerin yaprak bakımıdır. Toz tutan yapraklar bitkinin fotosentez yeteneğini zayıflatabilir. Bu nedenle, özellikle büyük yapraklı bitkileri düzenli olarak nemli ve yumuşak bir bezle silmek veya su püskürterek temizlemek gerekir. Bu bakım rutini esnasında bitkinin genel sağlığını gözlemlemek, zararlı böcekleri veya hastalık belirtilerini fark etmek için de iyi bir fırsattır. Kediler veya köpekler yaprakları kemiriyorsa, bu süreçte ısırık izlerini tespit edip buna göre önlem alabilirsiniz.

Son olarak, evcil hayvan eğitimi de bitki bakımının ayrılmaz bir parçası olabilir. Kedi veya köpekler, doğru yöntemlerle eğitildiğinde bitkilerden uzak durmayı veya onlarla oynamamayı öğrenebilir. Kedinize veya köpeğinize, bitkilerle ilgilenmek yerine kendi oyuncaklarıyla meşgul olmayı öğretmek, olumlu pekiştirme teknikleriyle desteklenebilir. Eğer bu çabalar sonuç vermezse, en güvenli seçenek bitkileri erişimden tamamen uzak tutmak veya evcil hayvana yasaklı bir oda tahsis edip bitkileri orada büyütmektir.

 

Hayvan Dostu Bitkilerde Olası Sorunlar ve Çözümleri

Hayvan dostu bitkiler genel olarak düşük toksisite seviyelerine sahip olsa da, yine de her evcil hayvan-bitki etkileşiminde bazı ufak tefek sorunlar yaşanabilir. Özellikle kediler, saksı toprağını eşeleyerek evin içine saçabilir veya yaprakları çiğneyip koparabilir. Köpekler daha büyük oldukları için bitkinin kendisini devirebilir. Bu durumlar her ne kadar can sıkıcı olsa da, birkaç basit yöntemle çözüme kavuşturmak mümkündür.

Öncelikle, destekleyici saksı kullanmak veya ağır, devrilmeyecek bir saksı seçmek büyük köpekler için faydalı olabilir. Kediler içinse toprağın üzerini çakıl taşı, kum veya başka bir malzemeyle kaplayarak eşelemeyi zorlaştırabilirsiniz. Hem kediler hem de köpekler için bitkileri yüksek veya kapalı konumlara taşımak en pratik çözümlerden biridir. Bazı kedi sahipleri, kedilerini oyalamak ve bitkilerden uzak tutmak için kedi otu veya kedi çimi gibi özel olarak evcil hayvanların yiyebileceği bitkiler yetiştirir. Kediler genelde kedi çimini çiğneyerek mide rahatsızlıklarını gidermeye çalışır ve diğer ev bitkilerine ilgi göstermeyebilir.

Diğer bir sık yaşanan sorun ise, yaprakların solması veya renk kaybıdır. Bunun sebebi genellikle eksik veya fazla sulama, yetersiz ışık ya da yanlış toprak seçiminden kaynaklanır. Her bitkinin bakım ihtiyaçları farklı olduğu için, bitkinizin geldiği orijinal ekolojik koşulları araştırmak, onu mutlu etmenin en garantili yoludur. Örneğin, Maranta veya Calathea gibi tropikal kökenli bitkiler yeterli nem almazsa yaprakları kıvrılıp sararmaya başlayabilir. Sukulentler fazla su alırsa gövde ve yapraklarda yumuşama, çürüme görülür.

Zararlı böcekler de zaman zaman bitkilerin yapraklarına veya köklerine musallat olabilir. Yaprak bitleri, örümcek akarları, thrips gibi zararlılar bitki sağlığını hızla bozar. Bu durumda bitkiyi düzenli aralıklarla kontrol etmek, erken teşhis ve doğal yöntemlerle (örneğin neem yağı, sabunlu su püskürtme) mücadele etmek çok önemlidir. Kimyasal böcek ilaçları evcil hayvanlar için tehlikeli olabileceği için, mümkün olduğunca doğal çözümlere yönelmek gerekir. Bitkiyi karantina altına alarak diğer bitkilerden uzak tutmak da yayılma riskini azaltacaktır.

Bir başka önemli konu, evdeki hava kalitesidir. Havanın çok kuru olması, hem bitkileriniz hem de evcil hayvanlarınız için pek de iyi olmayan bir durumdur. Kediler ve köpekler, özellikle kış aylarında ısınma sistemleriyle birlikte havanın kuruduğu ortamlarda deri problemleri yaşayabilirken, bitkiler de yaprak uçlarında kuruma veya dökülme sorunlarıyla karşı karşıya kalabilir. Bir nebülizör veya nemlendirici cihaz kullanarak havadaki nem oranını artırabilir, böylece daha sağlıklı bir iç mekân iklimi yaratabilirsiniz.

 

Yeşil ve Güvenli Bir Yaşam Alanı Mümkün

Hayvan dostu bitkiler, bitki ve evcil hayvan sevgisini aynı çatı altında birleştirmek isteyenler için eşsiz bir fırsat sunar. Yukarıda bahsettiğimiz Areka palmiyesi, Kurdele çiçeği, Afrika menekşesi, Boston eğreltisi, Fittonia, Polka Dot bitkisi, Haworthia, Echeveria ve benzeri pek çok bitki türü, kediler ve köpekler için genellikle güvenli kabul edilir. Elbette “genellikle güvenli” ifadesi, aşırı tüketilmeleri durumunda sindirim rahatsızlığı gibi basit sorunların yaşanmayacağı anlamına gelmez; ancak ciddi zehirlenmeler ya da hayati riskler söz konusu olmaz. Bu noktada, bitkilerinizi dikkatli konumlandırmak ve evcil hayvanlarınızı gözlemlemek en önemli adımdır.

Bitki bakımı, doğanın evdeki bir yansıması olduğu için, farklı türlerin ihtiyaçlarına uyum sağlamak bir öğrenme sürecidir. Her bir bitkinin köken aldığı coğrafya, oradaki ışık, toprak, nem ve sıcaklık koşulları hakkında bilgi edinmek, size o bitkiyi en iyi şekilde yetiştirme şansı verir. Hayvan dostu bitkiler listesinde yer alan türlerin de bakım zorluk seviyeleri birbirinden farklı olabilir. Bazıları sukulentler gibi kolay bakımlıyken, bazıları eğrelti türleri gibi yüksek neme ihtiyaç duyar. Bu nedenle, evinizin koşullarını ve kendi bakım rutininizi göz önünde bulundurarak bitki seçimi yapmak, hem sizin hem de bitkilerinizin uzun vadede mutlu olmasını sağlar.

Ayrıca, evcil hayvanlarınızın merak duygusunu ve keşfetme arzusunu da göz önünde bulundurmanız gerekir. Özellikle kediler, bitkilerin yapraklarıyla oynamayı, saksı toprağını eşelemeyi ya da yüksek yerlere tırmanmayı çok sever. Bu durumu tamamen engellemek zor olabilir, ancak evde onlara alternatif tırmalama tahtaları, kedi çimi veya oyuncaklar sunarak ilgilerini farklı yönlere çekebilirsiniz. Köpekler içinse bitkileri düşüremeyecekleri, deviremeyecekleri şekilde sabitlemek ve eğitim vermek daha uygun olabilir.

Sonuç olarak, hem bitki bakımı hem de hayvan beslemek, ev yaşamına renk ve neşe katan, ancak dikkat ve sorumluluk isteyen uğraşlardır. Kedi, köpek ya da başka bir evcil hayvanınız varken de evinizi yeşillendirmekten mahrum kalmanıza gerek yok. Doğru bitki seçimi, uygun bakım koşulları ve evcil hayvan eğitimine dair temel önlemlerle, tüm canlıların güven içinde bir arada yaşadığı, huzurlu ve doğayla iç içe bir ev ortamı yaratabilirsiniz. İç mekânınızı süsleyen yaprakların hışırtısı eşliğinde kedinizin veya köpeğinizin keyifle oyun oynamasını izlemek, doğanın ve hayvanların bize sunduğu güzel armağanlardan sadece biridir. Bu armağanı en iyi şekilde değerlendirmek ve sürdürülebilir kılmak ise bizim elimizdedir. Unutmayın, bitkiler de evcil hayvanlarınız da sevgi, ilgi ve doğru bakım ile büyür ve gelişir. Bu dengeyi koruyarak, evinizi hem doğal hem de güvenli bir yuvaya dönüştürebilirsiniz.

 

yesilbiterapi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yukarı Çık
Instagram Hesabımı Takip Et, Yeni İçerikleri Kaçırma!